Yaramaz üvey kız Maria’yı kaba sikte bağırtıp ağzına boşalıyor

Maria Kazi, incecik bedenine rağmen içinde patlamaya hazır bir fırtına saklıyordu. Sarı saçları dağınık, yüzünde serseri bir gülümseme vardı; adeta azgınlığını dışa vurmak için yanıp tutuşuyordu. Üvey kardeşiyle arasında yükselen gerilim, öfkeye ve arzuya dönüşmüş, ikisi de birbirlerinin bedenlerinde sınır tanımamaya karar vermişlerdi. Maria, kirli sakso ustası olduğunu göstermek istercesine önce yumuşak dudaklarını onun kalın yarak ucuna sardı. Dilini derinlemesine geçirirken boğazının daralmasına aldırmadan amcığını deli gibi emmeye başladı. Her ne kadar ufak tefek olsa da o küçük memeleri sarkıntılığa davetiye çıkarıyordu; üvey kardeşin elleri aniden kalktı oradan oraya gezerek o tüyü burunlu teniyle oynadı.

Şiddetli bir dayak eşliğinde poposunu şaplaklayarak Maria’nın altını iyice ısıttı, ufak kıvrımlarındaki tüyleri temizlenmiş amcık pıtırcığını elle keşfe çıktı. Kızgın parmaklar arasında o ıslaklık daha da coşmuştu; Maria feryat etmekten çekinmedi, hatta biraz daha sert olmasını istediğini haykırdı. İstemeye istemeye sırtüstü yatırıldı ve üvey kardeşinin avuçlarında kontrolü tamamen yitirdi. Geriye doğru ters bindiği anda dizlerini hafif kırarak yarığını sıkıştırmaya başladı; önünde uzanan dik duruşlu yarak delmesine inerken hırıltıları derinleşti. Domuz gibi kükreyen adamın her köklemesi onu içten içe yakıyor, azgınlığı tavan yaptırıyordu.

Nefes nefese kalmışken karşısına geçip yüksekçe oturduğu pozisyonda çıldırıyordu; ellerini beline dolayan adamın gücüyle hızlanan ritimle yalnızca amcığı değil tüm vücudu sarsılıyordu. Gecenin karanlığında çiftin ahenkli iniltileri yankılanırken, sonunda tüm sabrını bırakıp sertçe içine boşaldı. Kumral üvey kardeşinin yarığından taşan sıcak sıvılar Maria’nın titreyen göğüslerine serpiliyordu. Kendinden geçmiş halde yere kapandıktan sonra bile aklı sadece o vahşi sikmenin izindeydi; kontrolü tamamen kaybetmiş halde gün doğumuna kadar devam edecek bu sapık oyunun içinde debeleniyorlardı.